Filistinİmam Ali Hamaney

Filistin İslami Cihat Hareketi Genel Sekreteri’nin İslam İnkılabı Rehberi’ne mektubu

Filistin direnişi 12 gün süren belirleyici çatışmada, işgal rejimi İsrail’e başka bir yenilgiyi yaşatmayı başardı. Ancak bu büyük zafer nasıl sağlandı ve hangi etken ve bileşenler bunda rol ifa etti?

Bu zaferin en önemli özelliklerinden biri, direnişin yumuşak ve sert gücünün sahadaki mücadelenin yanında ortaya çıkışıydı.
Bu doğrultuda Filistin İslami Cihat Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nahhale, İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei’ye yazdığı mektupta bu zaferde direniş hareketleri İran’ın mazlum Filistin milletine destek ve yardımlarından dolayı teşekkürlerini dile getirerek şöyle dedi: ”İslami Cihad hareketine ve Kudüs güçlerine komuta eden ve savaşan kardeşlerim ve şahsım adına, Filistin halkı ve direnişinin siyonist düşmana ve onun hamisi emperyalizme karşı görkemli zaferi vesilesiyle sizi kutluyorum.”
Mektupta, ayrıca şu cümlelere yer verildi: “Tüm alanlardaki sürekli ve açık desteğiniz, yine savaşta zaferin elde edilmesinde büyük rol oynadı ve düşmanın askeri üstünlüğüne rağmen direniş savaşçıları tüm güçleri, yetkileri ve cesaretleriyle savaş alanına girdiler.”
Ziyad Nahale söz konusu mektupta, İran İslam Cumhuriyeti’ne Filistin milletine desteklerinden dolayı teşekkür ederek şöyle devam etti:
“Filistin direniş grupları her daim Şehit Süleymani’nin Kudüs’e ve Filistin meselesine etkin biçimde destek verdiğini bildirmiş ve bu bağlamda ortak görüşe sahiptir. Komutan Süleymani ve Devrim Muhafızları Kudüs Gücü, Gazze Şeridi’nde silahlı direnişin güçlenmesinde etkin ve belirgin rol ifa etmiştir.”
İslami Cihat Hareketi’nin Tahran Temsilcisi Nasır Ebu Şerif bu bağlamda şöyle diyor:
“İran’ın destekleri, Siyonist rejim karşısında Filistin direniş gruplarının durmasına ve direnebilmesine yol açtı. İran baştan itibaren siyasi, manevi ve maddi olmak üzere her alanda Filistin meselesine destek vermeyi gündemine alıp, her daim bu doğrultuda adım atmıştır.”
Aslında Şehit Tümgeneral Süleymani, bölgede direniş cephesinin kurulması ve bu cephenin muhtelif parçalarının Filistin meselesi etrafında birleşmesinde benzersiz bir rol ifa etti. ABD’nin Korgeneral Süleymani’ye yönelik düzenlediği hain suikasttan en önemli hedefi, bölgede direniş cephesini zayıflatmaktı. Ancak hiçbir zaman direnişe karşı bu hedefine ulaşamadı.
Esasında, direnişin yumuşak gücünün artmasına yol açan özelliklerden biri, İslam İnkılabı ve İslam Cumhuriyeti nizamının hedeflerinin kurtarıcı olmasıdır.
Bu akımın boyutlarını analiz ederken direnişin 5 önemli stratejik hedefine değinmek gerek:
Birinci hedef, İslam dünyasında hak ve özgürlük arayışı ve peşinde olan tüm hareketler arasında güç sinerjisi ve birlikteliği sağlamaktır.
İkinci hedef, haklı, asil ve güçlü bir hareket çerçevesinde mücadele yöntemlerinde yaratıcılıkla birlikte direniş motivasyonunu güçlendirmektir.
Üçüncü hedef ise, mevcut durum ve koşullara yönelik Müslümanları bilinçlendirme ve kimlik kazandırmaktır.
Direniş hareketi, özellikle İslam toplulukları, mevcut siyasi ve toplumsal durum ve hüviyetleri ve de uluslararası düzenin haksızlığına yönelik bilinçlendirmeyi ve kendi güç ve kabiliyetlerini doğru anlamalarına katkı sağladı.
Dördüncü hedef de, Kudüs mücadelesinde en yüksek seviyede şekillenen Filistin işgali meselesinin tüm Müslümanlar tarafından yeniden okunması ve tanınmasıdır.
Ve beşinci hedef ise, İslam dünyasında gerçek İslam’ın çehresini tahrip ve tahrif etmeye çalışan sapkın gruplara karşı mücadele verilmesidir.
Bu hedefler, “Kudüs Kılıcı” operasyonunda elde edilen zaferin büyük bir olay olduğunu gösteriyor.

https://irangercekleri.com/iranli-firmalar-karabagin-yeniden-insa-edilmesine-katiliyor/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu