Şii ve Sünni iki Kuveytli tekfirciyle tanışın
IŞİD kasabı olarak tanınan Sünni aşırıcı Muhammed Emvazi, altı ay öncesinde ansızın ortaya çıktı ve şimşek hızıyla dünya çapında meşhur oldu. İkinci kişi ise kendini Şii din adamı olarak gösteren Kuveyt doğumlu Yasir el Habib’dir.
IŞİD kasabı olarak tanınan Sünni aşırıcı Muhammed Emvazi, altı ay öncesinde ansızın ortaya çıktı ve şimşek hızıyla dünya çapında meşhur oldu.
Artık dünyada bu tekfirci grupları oluşturmaktaki asıl hedefin ne olduğu konusunu bilmeyen kalmamıştır. Hiç şüphesiz bu tekfircilerin varlık felsefesi ve asli hedefleri dünya çapında İslam ve Müslümanların imajını yıkmaktır.
Gerçekte hedef, muhabbet, barış, sevgi, yakınlaşmak vb. dini olan İslam’ı sertlik, öldürme, cinayet ve vahşi bir din olarak göstermektir. Bu arada gerek Sünni ve gerekse Şia olan fertlerin icra ettikleri fonksiyon, çok önemli ve çok renklidir, çünkü her şekilde bu aşırıcı fertler senaryoda kendileri için yazılan tahrip edici rolü oynamalıdırlar.
Yapılan araştırmalar Şia ve Sünni dünyası tarafından tanınmış olan bu iki aşırıcı şahsın Kuveyt’en olduğunu göstermektedir.
IŞİD kasabı olarak tanınan Sünni aşırıcı Muhammed Emvazi, altı ay öncesinde ansızın ortaya çıktı ve şimşek hızıyla dünya çapında meşhur oldu. O şimdiye kadar, kameralar önünde çok sayıda rehinenin başını kesmiştir.
Emvazi, Kuveyt doğumludur, ancak hali hazırda İngiliz pasaportu taşımakta ve bir İngiliz vatandaşı olarak kabul edilmektedir. O 1990 yılında Kuveyt’ten ayrılmış ailesiyle birlikte İngiltere’ye gitmiş ve birkaç yıl sonra bu ülkenin vatandaşı olmuştur.
Hiç şüphesiz onun dünyada İslam ve Müslümanların imajını tahrip etmede ifa ettiği rolü hiç kimse inkar edemez.
İkinci kişi ise kendini Şii din adamı olarak gösteren Kuveyt doğumlu Yasir el Habib’dir. El Habib on yıla yakın bir zamandır İngiltere ‘de ikamet etmekte ve tekfircilerle benzerlik gösteren aşırıcı faaliyetlerini bu ülkede sürdürmektedir. Onun yıkıcı ve tekfirci faaliyetleri sadece Müslüman olmayanlarla sınırlı kalmayıp, aksine Müslüman olmayanlara ilaveten Sünni Müslümanları, hatta bazı Şiileri ve Şiilerin saygı duyduğu Şii mercileri de tekfir etmiştir.
Her ne kadar o IŞİD kasabı gibi kameralar karşısında birilerinin başını kesmediyse de iğrenç ve aşağılık, ahlaksız, edepsiz ve çirkin davranış ve tutumlarıyla İslam’ın ve Şia’nın onurunu, alimlerin haysiyetini kendi yöntemleriyle yok etmeye çalışmıştır.
Elbette onun gerçek yüzü de dünya kamuoyunda rezil edilmiş ve herkes onun kirli komplolarından, İslam ve Şia’nın imajını yıkma çalışmalarından haberdar olmuştur.
Çeviri: Muaz Pazarbaşı