Ruhani: Suriye Ve Irak’ın Yardım Talebine Cevap Vermeseydik Şimdi Şam Ve Bağdat IŞİD’in Kontörlünde Olurdu
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, New York’ta CNN ve PBS televizyon kanallarına verdiği mülakatta, ABD Başkanı ile görüşmek için hiçbir zaman talebi olmadığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani dün yerel saatle New York’ta CNN ve PBS televizyonlarına verdiği mülakatta, geçtiğimiz sene Amerikalı yetkililer tarafından 8 kez görüşe talebi geldiğine işaretle, ABD Başkanı ile görüşme talebinde asla bulunmadığını vurguladı.
Ruhani, şu an da bu görüşmeyi uygun görmediğini ifade ederek, görüşmenin yararlı olup, iki ülkenin lehine olması durumunda yapılmasına inandığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran ile 5+1 grubu arasında 7 yıllık müzakerenin ardından varılan ve Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan nükleer anlaşmadan ABD’nin tek taraflı olarak çekilmesine işaretle, kimsenin nedensiz yere ve tek taraflı olarak bir anlaşmadan çekilme hakkı ve Güvenlik Konseyi’nin kararnamesini ihlal etme hakkına sahip olmadığını belirtti. Ruhani, nükleer anlaşma tam ve titizlikle uygulanmadan başka konulara geçilemeyeceğini sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Ruhani, ABD’nin İran’da devrim öncesi gibi bir rejim görme hedefine asla ulaşamayacağını ifade ederek, hiçbir gücün seçim yapan ve demokrat bir ülke milleti karşısında durmayacağını, İran hükümetinin milletten ayrı olmadığını vurguladı.
ABD’nin İran milletine yönelik baskısının uzun vadede devam edemeyeceğini söyleyen Ruhani, ABD’nin kendi hedeflerine ulaşmayacağını kaydetti.
ABD’nin yaptırımlarının halka baskıdan başka bir sonucu olmadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı, bunun ABD’nin İran milletiyle düşman olduğu anlamına geldiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı İran halkının bir yandan yaptırım yapan diğer yandan İran milletini seviyoruz diyen Amerikalılara inanmadığını kaydetti.
Ruhani, Suriye ve Yemen gerçeklerine de dikkat çekerek, Suriye’nin yardım talebi üzerine İran’ın teröristlerle mücadelede onlara yardım ettiğine temasla, “Eğer yardım etmeseydik ve Suriye ve Irak halkı direnmeseydi bugün kesinlikle Bağdat ve Şam’ın IŞİD’in kontrolüne geçmiş olur ve tüm bölge ve dünyayı tehdit etmiş olurdu” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı, İran’ın Irak ve Suriye’deki girişiminin bölge ve dünyanın barış ve güvenliğinin lehine olduğunu sözlerine ekledi.
Suudi Arabistan ve BM’nin Yemen’i bombaladığını ve füzelerini Batılı ülkelerden tedarik ettiklerine dikkat çeken Ruhani, ABD ile bölge ülkeleri arasında yapılan dev silah anlaşmaları uyarınca alınan silahlarla bugün Yemen milletinin bombalandığını belirtti. Yemen krizinin nihai çözümünün Yemenli-Yemenli diyaloğu olduğunu kaydetti.
İran’ın Ahvaz kentinde askeri geçit töreni sırasında düzenlenen terör saldırısına da değinen Ruhani, bu saldırıda katledilenlerin büyük kısmının sivil olduğunu belirterek, şehit olanlardan birinin 4 yaşındaki bir çocuk olduğunu hatırlattı.
Devrik Saddam rejiminin İslami İran topraklarına saldırısı yıldönümünde düzenlenen askeri geçit törenine saldıranların daha önce Saddam’a bağlı kiralık unsurlar olduğu ve bugün başka bir Arap ülkesince desteklendiklerini söyleyen cumhurbaşkanı Ruhani tüm karinelerin bu saldırının İran’ın dışında tasarlandığını ve bunu yapan ülkenin ABD’nin yakın dostlarından olduğunu söyledi.
Çok sayıda İranlı’yı katleden terör gruplarının birçoğunun bugün ABD’de yaşadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ruhani, bunun ABD ve bazı batılı ülkelerin terörizmle mücadelede samimi olmadığını gösterdiğini kaydetti.
