İmam Ali Hamaney Filistin İçin Gösterilen Çabalar Sonuç Verecek

Bu, tarihte bir benzeri daha olmayan bir zulümdür. Bir halk için üç hadiseyi meydana getirdiler: ilk olarak vatanını gasp ettiler, işgal ettiler. Bu işgali yanında kitlesel bir sürgün gerçekleştirdiler. Bu da ikincisi; milyonluk kitlesel bir sürgün. Üçüncüsü ise, bu iki hadisenin toplu katliamlarla birlikte gerçekleştirilmesidir. Daha ilk zamanlarda şehirlerde, köylerde; kadın, erkek, çocuk demeden çok sayıda insanı katlettiler. Büyük katliamlar gerçekleştirdiler. Filistin meselesi işte budur: Bir millete uygulanan işgal, sürgün ve katliam.

Bizim görevimiz var. İslam’ın tüm mezheplerinin üzerinde ittifak ettiği bir konudur: Böyle bir durumda (İslam ümmeti) yapabilecekleri her şekilde sahaya inmeli, müdafaada bulunmalıdır. Siyonist rejime karşı yürütülen bu cihat ve çaba sonuç verecektir, biz buna inanıyoruz. Tıpkı gördüğünüz gibi: Siyonist rejim Lübnan’da yenildi geri çekilmek ve yenilgisini itiraf etmek zorunda kaldı. Hem de herkes “yenilmez bir rejim” olduğunu düşünürken. Artık işin işten geçtiği, hiçbir şeyin faydasının olmadığı düşüncesine kapılmak doğru değildir. Onlarca sene geçmiş olsa bile İnşaalah kesinlikle sonuca ulaşacaktır. Tıpkı Direniş ’in bugüne kadar ilerlediği gibi. Direniş ilerledi. Düşünün bunlar bir zamanlar “Nil’den Fırat’a kadar” sloganlarını atıyorlardı. Bugün ise kendi etraflarını duvarla çeviriyorlar ki kendilerini işgal ettikleri topraklarda koruyabilsinler.

Filistin bir bütündür, bir ülkedir, bir tarihtir. Defalarca söylendiği gibi “Filistin Ürdün Nehri’nden Akdeniz’e kadar” olan toprakların tamamıdır. Şüphesi Kudüs de bu Filistin’in başkentidir. Amerika’nın Kudüs konusunda yaptığı bu iş, ettiği bu halt da hiç şüphesiz sonuç vermeyecek. İslam düşmanlarının isteği şeylerden birisi, İslam Dünyasının kendi içinde ayrılıklar, kavgalar, savaşlar, kan dökmeler olmasıdır; böylece Siyonistler için güvenli bir bölge oluşsun. Buna engel olacağız. Elimizden geldiğince bunun olmasına izin vermeyeceğiz. Irk, bölge, dil ve mezhep kaynaklı farklılıklarımızın ayrılıkara dönüşmesine izin vermemeliyiz. Biz bunu herkese söyledik, her zaman dediğimiz gibi bugün de diyoruz. Bizimle alenen düşmanlık edenlere de bunu söyledik. “Biz sizlerle kardeşçe geçinmeye hazırız” dedik. Elbette bazıları, bazı devletler bunu yapamıyorlar, ellerinden gelmiyor. Ancak bizim inancımız şudur: İslam Dünyası sahip olduğu nüfus, geniş imkanlar, fevkalade hassas konum ve bölge ile ister Afrika’da olsun, ister Batı Asya’da olsun, ister Orta Asya’da olsun şüphesiz bu güçlerin birleşimi dünyada muazzam bir güç meydana getirecektir, oldukça etkili olacaktır. Ümidimiz; bu hedefin tüm İslam ülkelerinde ve İslam halkları arasında öylesine güçlenerek İslam Dünyasının tamamından istikbarın tepesine inecek sağlam bir yumruğa dönüşmesidir.