İmam Ali Hamanei, İran İslam Cumhuriyeti’nin Nükleer Anlaşmada Kalma Şartlarını Açıkladı
İslam İnkılabı Rehberi, Mübarek Ramazan ayının yedinci gününde, İran İslam Cumhuriyeti yetkilileri ve çalışanları ile bir araya geldi.
İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei, dün İran İslam Cumhuriyeti yetkilileri ve çalışanları ile gerçekleştirdiği görüşmede; ABD’nin İran İslam Cumhuriyetinin ve İran halkının temeli ve aslı ile derin ve sürekli bir düşmanlığı olduğuna değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Yetkililerin görevlerini yerine getirmeleri halinde, Amerika son olayda hiç şüphesiz başarısız olacaktır.’
Ayetullah Hamanei bu görüşmede, “Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Nükleer Anlaşmaya karşı doğru bir tutum sergileme” ve “ülke içinde ekonomik olarak hareket etmenin araçları ve ihtiyaçları” olmak üzere İran-Batı ilişkilerindeki önemli konulardan olan iki önemli hususu hatırlattı ve Nükleer Anlaşmanın devam etmesi için Avrupa’nın vermesi gereken güvenceleri açıkladı:
Ayetullah Hamanei konuşmasının başında Mübarek Ramazan ayını, inanç ve maneviyat ruhunu yenilemek için özel bir fırsat olarak nitelendirdi ve şunları söyledi: ‘Bu fırsat tüm insanlara açıktır, ancak bu ay, ülke yöneticileri için Allah ile daha fazla irtibat kurmaları ve ağır sorumluluklarını yerine getirmeleri için maneviyatlarını ve dualarını güçlendirmeleri adına daha fazla bir ayrıcalığa sahiptir.
İslam İnkılabı Rehberi daha sonra ana konulara değindi ve İslam Cumhuriyeti’nin farklı kesimlerine ve bu kesimlerin her birinin önemli sınavlarına atıfta bulunarak şunları söyledi: ‘Son kırk yıl boyunca, İslam Cumhuriyeti bütün aşamaları ve çeşitli olayları güçlü bir şekilde geride bırakmıştır ve mevcut aşamayı da güçlü bir şekilde geride bırakacak ve gelişme yoluna devam edecektir.
İslam İnkılabının başından beri ve her zaman ABD rejimi İran milletinin ana düşmanı olmuş ve tüm politik, ekonomik, askeri ve propaganda araçlarını ve taktiklerini kullanmış, ancak her durumda başarısız olmuştur.’
Ayetullah Hamanei ABD yetkililerinin konuşmalarında “yıkım” tabirini tekrarlanmasına işaret ederek sözlerine şöyle devam etti: ‘Bu tabir yeni değildir ve ABD yetkilileri İslam İnkılabının başından beri bunu kullanmışlardır. Hatta yıkım peşinde olmadığını söyleyen başkan bile, bir yıkım peşindeydi ve onun da niyetleri ve hedefleri ortaya çıktı.’
İslam İnkılabı Rehberi, düşmanın hiç şüphesiz yenileceğinin ilahi bir sünnet olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: ‘Amerika’nın mevcut başkanının kaderi de Bush ve Reagan gibi seleflerinin kaderinden daha iyi olmayacaktır ve o da onlar gibi tarihe gömülüp gidecektir.
Tabii ki, ilahi sünnete göre, bizim de sorumluluklarımız vardır ve eğer bu görevleri yapmazsak, istenen sonuçlara ulaştığımızdan emin olamayız.’
Görevlerini yerine getirmenin, mevcut aşamada doğru kararları vermek ve geçmiş deneyimlerden yararlanmak olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, bu bağlamda Amerika hakkında 6 önemli dersi ve deneyimi açıkladı.
Ayetullah Hamanei ilk tecrübe hakkında şu ifadelerde bulundu: ‘ABD’nin, nükleer müzakerelerin başlamasından bu yanaki tutumları, İran İslam Cumhuriyeti’nin Amerika ile anlaşamayacağı yönünde önemli bir tecrübe sunuyor çünkü ABD yükümlülüklerini yerine getirmiyor. Birileri çıkıp ta yükümlülüklere bağlı olunmasının bu başkan ve Amerika’nın mevcut hükümeti ile bağlantılı olmadığını söylemsin. Hayır, bizimle müzakere yapan önceki hükümet te hemen hemen aynı şeyi yaptı ve anlaşmayı ihlal ederek İran’a ambargo uyguladı.’
İslam İnkılabı Rehberi, ülkenin diplomatlarının Nükleer Anlaşmanın ruhunun ve cisminin Amerika Birleşik Devletleri tarafından ihlal edildiği yönündeki konuşmalarına değinerek şu açıklamalarda bulundu: “Uluslararası anlaşmaları su içmek gibi kolayca ihlal eden bir hükümetle anlaşamayız. Nükleer Anlaşma deneyimi, sürekli olarak Amerika ile neden müzakere yapmadığımızı söyleyenlere bir cevaptır. Bu nedenle herkes bu deneyimden ders almalı ve böyle bir hükümetle anlaşmaya giremeyeceğinizi bilmelidir.
Amerika’nın sözünde durmama deneyimi sadece İran için değildir. ABD hatta Muhammed Rıza Pehlevi ve Hüsnü Mübarek gibi kendisine teslim olanlara da aynı bu şekilde davranmıştır.’
Ayetullah Hamanei, Amerika’nın İran İslam Cumhuriyeti ile düşmanlığının derinliğini ikinci deneyim olarak tanımladı ve şöyle dedi: ‘Son yıllarda yapılan müzakerelerde ve sonrasında, nükleer ve füze meseleleri gibi konuların ana mesele olmadığı ve Amerika’nın, İslam Cumhuriyeti ve İran halkı ile derin muhalefeti ve derin düşmanlığının asıl nedenin, İran İslam Cumhuriyeti’nin önemli bölgelerde ayakta durması, gelişimi ve direniş ruhu ve Amerika’nın zulmüne karşı çıkarak İslam bayrağını dalgalandırması olduğu ortaya çıkmıştır ve onlar İslam rejimini iktidar ve otoriteden sıyırmak istiyorlar.’
İslam İnkılabı Rehberi başka bir deneyime atıfta bulunarak şunları söyledi: ‘ABD’ye karşı maslahat gereği herhangi bir esneklikte bulunmak, bu ülkenin düşmanlığını azaltmayacağı gibi, düşmanı daha saldırgan hale getirecektir.’
Ayetullah Hamanei, 2.Bush döneminde İran hükümetinin esnekliğine değinerek şunları söyledi: ‘O dönemdeki esnekliklere rağmen Bush, İran İslam Cumhuriyeti’ni kötülük ekseni olarak nitelendirmişti.’
Ayetullah Hamanei, ABD hükümetinin Nükleer Anlaşmadan sonraki yaptırımlarına da değinerek, bu yaptırımların birçoğunun protesto edildiğini, ancak güçlü bir eylemin yapılmadığını ve bunun sonucun ise ABD başkanının daha küstahça konuşmalar yapması olduğunu belirtti.
İslam İnkılabı Rehberi, Amerika’nın düşmanlığını önlemenin yolunun esnek davranmak olmadığını vurguladı ve şunları söyledi: ‘Bu sadece Amerikalılara has bir durum değildir ve tüm Batılılar da büyük ölçüde aynıdır ve cumhurbaşkanımızın Batı’yla uzlaşı yanlısı olduğu dönemde aynı cumhurbaşkanının asılsız konularla Alman mahkemesi tarafından çağırıldığını unutmadık.’
Ayetullah Hamanei, dördüncü tecrübeyi şöyle açıkladı: ‘Batı’nın karşısında durmak onları geri çekmek için birçok fırsat sunabilir.’
İslam İnkılabı Rehberi, 83 ve 84 yıllarındaki nükleer müzakere deneyimlerinden bahsetti ve şunları söyledi: ‘O yıllarda, İran’ın nükleer meselesinin ajansta normal olması için, nükleer tesislerin kapatılıp mühürleneceği kabul edildi ve buna karşılık olarak geri çekilme ve ılım olacaktı ve İranlı heyetlere İran’daki bütün nükleer tesisleri toplayın ve yok edin denildi.
O zamanlar, iki ya da üç santrifüjün fırlatılmasına bile izin vermiyorlardı, ama onların aşırılıklarına karşı durup mühürleri kırdığımız ve devrimci ve mümin gençlerimiz yüzde yirmilik bir zenginleştirme yaptığı için batı yalvararak yüzde 3,5 zenginleştirmeyi ve beş ila altı bin santrifüjün faaliyetine devam etmesini kabul etmek zorunda kaldı.
Tabii ki, İran’a zenginleştirme hakkının tanınmasının kaynağı müzakere değil, genç bilim adamlarımızın ilerlemesi ve yüzde yirmilik bir zenginleştirmeye ulaşılmasıydı, aksi takdirde müzakere yoluyla hakkımızı hiçbir zaman tanımayacaklardı.
Karşı tarafın aşırılıklarına karşı cesurca hareket edilmelidir.’
İslam İnkılabı Rehberi, beşinci tecrübenin, Avrupa’nın en önemli konularda Amerika’yla aynı yönde hareket etmesi olduğunu belirterek şunları söyledi: ‘Avrupa ile bir kavgamız yok ama, üç Avrupa ülkesi en hassas durumlarda Amerika’nın yanında olduklarını gösterdiler.’
Ayetullah Hamanei, Fransa Dışişleri Bakanının nükleer müzakerelerdeki çirkin davranışının, ABD ile iyi polis ve kötü polis rolünü paylaşmalarının ve aynı zamanda İngiltere hükümetinin Nükleer Anlaşma esasınca sarı pasta satın alma konusunda bahaneler üretmesinin, Avrupa’nın Amerika ile birlikte hareket ettiğinin örnekleri olduğunu belirterek şu ifadelerde bulundu: ‘Avrupalılar bazı şeyler konuşuyorlar ama biz şimdiye kadar ABD’ye karşı gerçek anlamında bir kelime söylediklerini dahi görmedik.’
Ayetullah Hamanei, Nükleer Anlaşma konusundaki altıncı tecrübeyle ilgili olarak ta şu ifadelerde bulundu: ‘Son yıllarda, ülkedeki sorunların, özellikle de ekonomik sorunların Nükleer Anlaşmaya ve ülke dışına bağlanmasının büyük bir hata olduğu ortaya çıkmıştır.
Ekonomik ve ticari konuları Nükleer Anlaşmaya bağladığımızda sonuç, emek ve sermaye sahiplerinin birkaç ay Nükleer Anlaşmanın imzalanmasını ya da imzalanmamasını ve ardından uygulanıp uygulanmamasını ve sonrasında da acaba ABD Nükleer Anlaşmada kalacak mı kalmayacak mı diye beklemesi ve nihayetinde ülkenin aktif ekonomik sisteminin her zaman yabancılar tarafından oyalanması olacaktır.
Sonraki olaylarda ve durumlarda bu deneyimleri tekrarlamamaya ve aynı delikten iki kez geçmemeye dikkat etmelisiniz.’
Ayetullah Hamanei, son olaylarda ABD’nin başarısızlığı veya Amerika ile Avrupa arasında Nükleer Anlaşma konusunda yaşanan görünür ihtilafların ortaya çıkması gibi yakın zamanda yaşanan deneyimlerden yararlanılmasını isteyerek şu açıklamalarda bulundu: ‘Gerçekler bunlardır, ama biz bunlar için mi müzakerede bulunduk ta şimdi onlara umut besleyelim.
Nükleer müzakerelerin hedefi, birçoğu kaldırılmamış olan yaptırımların kaldırılması iken, geçtiğimiz günlerde BM kararında yapılan vurguya rağmen, yaptırımları yeniden getirecekleri tehdidinde bulunuyorlar.’
Ayetullah Hamanei aynı zamanda, Nükleer Anlaşma konusunda, siyasi, yönetim ve basın unsurlarının, birbirlerini suçlamaktan kaçınmaları konusunda önemli ve temel bir noktaya değinerek şu açıklamalarda bulundu: ‘İnsaflı, doğru ve mantıklı bir eleştirinin bir sakıncası yoktur ve yetkililer de buna dikkat etmelidir ama Nükleer Anlaşma konusunda hakaret ve küçümseme yapılmamalı, birlik ve beraberlik ihlal edilmemelidir.’
İslam İnkılabı Rehberi konuşmasının devamında temel bir soruya değindi ve şunları söyledi: ‘Amerika’nın Nükleer Anlaşmadan çıkmasının ardından bu anlaşma konusunda izlenecek doğru yol nedir.?
Ayetullah Hamanei bu soruyu cevaplarken birkaç noktaya değindi ve şu ifadelerde bulundu: ‘İlk nokta, meseleleri gerçekçi görmemiz ve ihtimallere umut beselemeden, onları samimi ve gerçekçi bir şekilde insanlarla paylaşmamızdır.’
Ayetullah Hamanei, Nükleer Anlaşma imzalandıktan sonra ülkeye 100 milyar dolar girdiği yönündeki yanlış izlenime değindi ve sözlerine şunları ekledi: ‘Ne yazık ki, bu boş izlenimlerin bir kısmı insanlara da aktarıldı.’
İslam İnkılabı Rehberi, mevcut şartlarda Nükleer Anlaşma konusunda nasıl davranılacağı ile ilgili ikinci nokta hakkında şunları söyledi: ‘Ülke ekonomisi “Avrupa Nükleer Anlaşması” ile düzeltilemez.
Elbette, Avrupa Nükleer Anlaşması bir meseledir, ancak Avrupalı şirketlerin büyük çoğunluğunun geri çekilmesi ve şüphe duyması da dahil olmak üzere birçok göstergenin yanı sıra, üç Avrupa ülkesinin yetkililerinin ifadeleri, ülkenin ekonomisinin Avrupa Nükleer Anlaşması ile ilerlemeyeceğini göstermektedir.’
Ayetullah Hamanei, 1980’lerin başlarında üç Avrupa ülkesinin cehaletine ve sahtekârlığına atıfta bulunarak sözlerine şöyle devam etti: ‘Avrupalılar bu defa verdikleri sözde durmamayı tekrarlamayacaklarını kanıtlamalıdırlar.’
İslam İnkılabı Rehberi, üç Avrupa ülkesinin Nükleer Anlaşmanın ruhunu ve cismini ihlal ettiği için Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı çıkmamasını eleştirerek şu ifadelerde bulundu: ‘Eğer onlar ABD’ye karşı çıksalardı olaylar bu boyuta taşınmayabilirdi, Avrupalılar bu ihmali telafi etmelidir.’
Ayetullah Hamanei, Amerika’nın Nükleer Anlaşmadan çıkmasının Birleşmiş Milletlerin 2231 sayılı Kararı’nın ihlali olduğunu belirterek şunları söyledi: ‘Avrupalılar ABD’ye karşı Güvenlik Konseyi’ne bir karar sunmalı ve ABD’nin bu hareketine karşı çıkmalıdır.’
İslam İnkılabı Rehberi Avrupa ile Nükleer Anlaşmaya devam etme şartlarını açıklayarak şu ifadelerde bulundu: ‘Üç ülkenin liderleri, füze ve İran’ın bölgesel varlığı konusunu tartışmayacaklarını taahhüt etmeli ve söz vermelidir.’
Ayetullah Hamanei, Avrupalıların Amerika’nın İran’a karşı bütün yaptırımlarına karşı çımasının da gerekli şartlardan bir diğeri olduğunu belirterek şu hatırlatmada bulundu: ‘Herkes İslam Cumhuriyeti’nin uzaktan savunma da dahil olmak üzere güç bileşenlerinden vazgeçmeyeceğini bilmelidir.’
Stratejik derinliğin İran otoritesinin diğer unsurlarından biri olduğunu belirten Ayetullah Hamanei şunları söyledi: ‘Bölgedeki varlığımız ve milletlerin İslam Cumhuriyeti’ni desteklemesi, bizim stratejik derinliğimizdir ve hiçbir akıllı devlet bu güç bileşenlerini göz ardı etmez.’
İslam İnkılabı Rehberi aynı zamanda halkın İslam bayrağı altındaki birliğinin ve ülkenin İslam sloganları ile gurur duymasının ülkenin gücü olduğunu belirtti.
Ayetullah Hamanei Nükleer Anlaşmaya devam etmek için Avrupalıların vermesi gereken güvenceler hakkında şunları söyledi: ‘Amerikalılar İran petrolünün satışına müdahalede bulunurlarsa, Avrupalılar ihtiyaç duyduğumuz miktara İran’dan petrol almayı garanti etmelidir.
Avrupa bankalarının İslam Cumhuriyeti ile özel ve kamu ticareti bedeli alma ve ödeme konusunda güvence vermesi de bu konudaki noktalardan bir diğeridir.
İran’ın 3 Avrupa ülkesi ile bir savaşı yoktur, ama Avrupalıların tarihi geçmişi nedeniyle biz onlara güvenmiyoruz ve bu nedenle onlar gerçek garantiler vermek zorundalar.
Eğer Avrupalılar taleplerimize yanıt vermeyi ertelerlerse, İran’ın kapanmış nükleer faaliyetleri yeniden açma hakkı bakidir.’
İslam İnkılabı Rehberi, Atom Enerjisi Kurumu yetkililerini bu tür faaliyetlerin başlama olasılığına hazırlıklı olmaya çağırdı ve sözlerine şöyle devam etti: ‘Şu anda yüzde 20’lik bir zenginleştirmeye başlamıyoruz, ancak gerekirse ve Nükleer Anlaşmanın bir faydasının olmadığını görürsek, Nükleer Anlaşma nedeniyle kapatılmış olan faaliyetlerin yeniden başlamasına hazırlıklı olunmalıdır.’
https://irangercekleri.com/mescid-i-aksayi-tahrip-etmek-trumpin-bir-sonraki-adimi/