İslam’ın Diğer Mezheplerinin Duygularının Şia Adı Altında Tahrik Edilmesi Aslında “İngiliz Şiiliği”dir
Şubat 6, 2017 Kategori:Faydalı Sayfalar, İngiliz Şiiliği Yorumlarınızı Bekliyoruz
İmam Hamanei İslam Dünyasında vahdetin önemini bir kez daha vurgulayarak, Ehl-i Sünnet’in önde gelen şahsiyetlerine yapılacak bir hakaretin, imamet inancının mantıklı delil ve kaynaklarının duyulmasını da engelleyeceğini belirterek şu hatırlatmalarda bulundu: ”İslam’ın diğer mezheplerinin duygularının Şia adı altında tahrik edilmesi aslında “İngiliz Şiiliğidir”.
Gadir-i Hum, İmamet ve Velayet Bayramı münasebetiyle bu sabah (20.09.2016) halkın çeşitli kesimlerinden binlerce kişi İmam Hamanei ile İmam Humeyni (ra) mescidinde bir araya geldi.
İmam Hamanei bu görüşmede Gadir-i Hum Bayramını tebrik ederek Gadir-i Hum olayının en önemli mesajının imameti açıklayıp, İslam’da hükümet kurallarını ve ilkelerini belirlemesi olduğunu ifade etti ve özellikle hükümet yönetim özellikleri olarak Hazreti Ali (as)’ın şahsına münhasır benzersiz özelliklerine değinerek, Emir’el Mü’minin Ali (as)’ın yoluna bağlılığın gerekliliğinin, onun yolunda ilerlemek ve onun eşsiz tavsiyelerini yetine getirmek olduğunu belirtti.
İmam Hamanei Gadir-i Hum Bayramının İlahi Büyük bir Bayram olarak nitelendirilmesi hakkında şunları söyledi: ‘ Bu tabirin kullanılmasının nedeni, Gadir gibi İslam’da hükümet kural ve ilkelerinin belirlendiği büyük bir olayın meydana gelmesinden dolayıdır.
Bu kural ve ilkeler, İslam toplumundaki velayet ve imamettir ve Allah’ın emri ile, Peygamber (s.a.v) tarafından açıklanmıştır.
Gadir’de hükümet kurallarının belirtilmesi ile birlikte, büyük, nurani, mukaddes ve hatasız bir şahsiyet olan Hazreti Ali (as) imametin ölçüsü olarak tanıtılmıştır.
Tabi imamet ve İslam toplumunun liderliği konusunda hiç kimse Emir’el Mü’minin Ali (as)’ın o eşsiz makamına ulaşamaz. İslam tarihindeki İmam Humeyni gibi çok değerli ve her yönüyle kapsamlı büyük ilmi ve irfani âlimler, Emir’el Mü’minin karşısında güneşten yayılan ışığın yansımalarıdır.
Gadir-i Hum olayı, İslam toplumunun ve hükümetinin temelini atmıştır ve İslam’ın imamet ve velayet kuralları dışında, monarşi, kişisel zorba güçler ve aristokrasi gibi hiçbir modeli kabul etmeyeceğini göstermiştir.’
İmam Hamanei, Gadir konusunun açıklanmasının önemine değinip, ”Allah-u Teala tarafından Peygamber (s.a.v)’in risaletinin tamamlanmasının imametin açıklanmasına bağlı olduğu belirtilmiştir’ diyerek sözlerine şunları ekledi: ‘ Bu İslami inanış, sağlam ve inkar edilemez delillere dayanmaktadır ama bu inanca bağlı kalmada ve onu açıklamada, Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin duyguları tahrik edilmemelidir. Çünkü böylesi bir durum, masum İmamlar’ın (as) yaşantısına aykırıdır.”
İmam Hamanei İslam Dünyasında vahdetin önemini bir kez daha vurgulayarak, Ehl-i Sünnet’in önde gelen şahsiyetlerine yapılacak bir hakaretin, imamet inancının mantıklı delil ve kaynaklarının duyulmasını da engelleyeceğini belirterek şu hatırlatmalarda bulundu: ‘İslam’ın diğer mezheplerinin duygularının Şia adı altında tahrik edilmesi aslında “İngiliz Şiiliğidir” ve bunun sonucu, habis ve Amerika ve İngiltere casusluk ajansına bağlı, bölgede birçok yıkım ve cinayete neden olan IŞİD ve Nusra gibi grupların ortaya çıkmasıdır.’
İmam Hamanei konuşmasının devamında Hazreti Ali (as)’ın derin imanı, İslam’ı ilk kabul eden kişi oluşu, İslam yolunda yaptığı fedakârlıkları, ihlası, Allah’a olan ilim ve marifeti, cesareti, merhameti ve bağışlayıcı olması gibi insani ve manevi özelliklerine değinerek şunları söyledi: ‘ Hazreti Ali’nin bir özelliği de onun adaleti, insafı, halkın tüm kesimini eşit görmesi, dünyaya meyil etmemesi, tedbiri, toplumu takvaya davet etmesi ve hakkı ve adaleti uygulamadaki korkusuzluğu gibi hükümet yönetimidir.
Elde bulunan maddi kaynakları kullanama konusunda vesveseye düşmek hükümetlerin müptela olduğu sorunlardan biridir ama imamet hükümeti bu konuya tamamen karşıdır ve imamet hükümetinde genel imkânlardan şahsi olarak yararlanmak yasaktır.’
İmam Hamanei Hazreti Ali (as)’ın tedbiri hakkında da şunları söyledi: ‘İmam Ali (as) dost ve düşmanı tanıma ve düşmanları sınıflandırma konusunda da tedbirliydi ve onun üç savaşta da düşmanlara karşı tutumu farklıydı.
Bizim görevimiz bu zirveye doğru hareket etmek ve iman ve gücümüz dâhilinde ondan yararlanmaktır.’
İmam Hamanei Şiilerin Ehl-i Beyt (as) için o hazretleri örnek alarak ve onların yolunda ilerleyerek süs ve ziynet olması gerektiğine değinip şunları söyledi: ‘ Rüşvet alan, devlet hazinesini şahsi olarak kullanan ya da kötülüklere göz yuman ve toplumun hidayetinde hiçbir sorumluluk hissetmeyen biri, İslam toplumu için süs ve ziynet değildir ve hakikatte bu kişi, Şia için utanç vesilesidir.’
İmam Hamanei düşmanın mevcut şartlarda asıl amacının ülkenin ekonomisi bozmak olduğunu belirtip, bir kez daha Direniş Ekonomisi vurgusunda bulunarak şunları söyledi: ‘ Düşman halkın ekonomik durumunu kötüleştirmeye ve bu şekilde halkı, İslam ve İslam hükümetinden hoşnutsuz kılmaya çalışıyor.
Bu şartlarda hükümetin, meclisin ve yetkililerin ve aynı zamanda toplumun görevi, planlar yapmak ve düşmanın hedeflediği noktalar üzerinde harekete geçmektir.’
İmam Hamanei İslam’ın ve dinin ayakta durması için sınırsız çaba gösteren gençlerin bereketiyle halkın genel hareketinin iyi olduğunu belirterek şu ifadelerde bulundu: ‘ Bu gençler Allah’ın yardımıyla, Amerika ve Siyonist Rejim gibi düşmanları dizlerinin üstüne çökerttiler.
Konuşmalarımda geleceğe dair umutlu olduğumu defalarca dile getirmemin nedeni de ülkeyi ileriye taşıyacak bu güzel gerçeklerdir.’
İmam Hamanei konuşmasının sonunda ülkeyi savunmak ve meydanlarda mücadele etmek için yüksek motivasyonda mümin gençlerin sayısının çok fazla olduğunu belirterek, ‘ülkeyi kurtaracak olan ve güçlenmesi gereken şey bu motivasyondur’ dedi.
Tesnim Haber – 20.09.2016