Silah Arkadaşının Dilinden Şehid Kasım Süleymani
“..Süleymani Amerika’nın bölgedeki dev prestijini ve baskısını kırmayı başardı. Bölgedeki bu güçten kurtulmanın yolunu bizim için açtı. Onları küçük düşürecek şekilde bölgeden çıkarmanın en kısa yolunu bize gösterdi. Bölgemizdeki Amerikan tabutuna en büyük çiviyi Süleymani çaktı. Hiç şüphesiz bunu önümüzdeki günlerde net bir şekilde göreceğiz”.
Şam diyarındaki cihad yolculuğunun son perdesi indiğinde, gecenin son saatleriydi. Hacı Kasım’ın her münacatında istediği gibi, Irak’taki son sahnesi Hz. Hüseyin (a.s) gibi büyük bir şehadetle taçlandırıldı. Cihad ettiği ülkelerden birinde, en sevdiği silah ve barış arkadaşlarından biriyle büyük bir gürültü kopardı. Münacatında dilediği hikayesini tamamladı. Bu suç, tüm günahların en sefiliydi. Bu korkak suikast, ona ulaşılamayacağı söylemlerinin en büyük kanıtı oldu.
İslami liderlik için en açık örnek
20’den fazla yıl Filistin için çalıştı. 1998 yılında İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanlığı görevini üstlendiğinde, Süleymani hedefini ve görevini çok iyi biliyordu. Onu iyi tanıyan herkes, onun amacı için çalışmaktan bıkıp usanmadığını söylüyor. O, aynı zamanda güçlü bir inanca ve kanaate sahipti. Yani, ilahi vaat yolunda çizilen hedeflere ulaşmanın kesinliğine inanıyordu.
Pek çok karakterle dolu bir karakter… Aynı anda hem dikkat çekici hem de basit meziyetleri karşısında diğerleri yenik düşüyordu. Bölgede yaşanan son olaylar ve gelişmeler “cihatçı fıtratı” için bir geçiş kapısı oldu.
Filistin’den Lübnan’a, Sonra Suriye, Irak ve daha da uzaklara giden şehid ve yol arkadaşları, cihad meydanlarında zalime karşı mazluma el uzattı ve müstekbirler karşısında mustazaflara zafer kazandırdı.
Ancak bu savaşlara nasıl katıldı, savaştı, savaşı yönetti, müzakere etti, maneviyatı yükseltti ve eksenin bağlarını sıkılaştırdı ve sonra ne oldu?
Tüm bunları öğrenmek için “El-Ahad” haber sitesi, Şehid Kasım Süleymani ile birlikte cihad seferlerinde omuz omuza savaşan İslami Direnişin saha komutanı “Hacı Sadık” ile özel bir röportaj yaptı. Hacı Sadık sözlerine şöyle başladı: “Azamet, celal ve kahr sahibi olan Allah’ın adıyla… Böylesine bir liderin yolunu özetlemek ya da cihadını birkaç cümle ile anlatmak imkânsızdır.”
Ciddi bir dikkat ve sakinlikle, Hacı Sadık bizlere Şehid Kasım’ın kişiliğini anlatmaya başladı: “Çalışma düzeyinde, İslam’da liderlik kavramının en yeni ve bariz örneğiydi. Onun hakkında sahip olduğum bilgime ve onunla yoldaşlığıma dayanarak diyebilirim ki, liderlik, yönetim, askeri ve saha kontrolü teorileri hakkında anlatılan her şey için, bu büyük şahsiyetin rolü, etkisi ve yöntemini gözden geçirmeliyiz.”
Hacı Sadık şöyle devam etti: “Hacı Kasım, pozisyonu ve sözleriyle İslam’da imamet kavramını en iyi şekilde açıklıyordu. Böylelikle akıllar ve zihinler hiçbir çaba ve irade olmadan ona yöneliyordu”.
Cihad mirası
Hacı Sadık burada hiç düşünmeden hızlıca cevap verdi: “Uygulamada bugün Direniş Ekseni olarak bilinen güçlü bağı kurmak için, henüz perde arkasında tasarlanan bir fikir olduğu aşamadan beri ön saflarda çalıştığını söylemek yeterlidir. Şehid Süleymani bu düşünceyi pratiğe dökmeyi başardı ve bu hayali ustaca hayata geçirdi. “Daha sonra Hacı Sadık sözlerini derinleştirdi: “Bu aslında eksen fikrinden uzak bir cihad düşüncesiydi. “İslam devrimi” kavramını bilenler, Süleymani’nin kim olduğunu, ne yaptığını ve arkasında bizlere nelere bıraktığını iyi bilirler”.
Şehid Süleymani’yi anlatan Hacı Sadık, Süleymani hakkında konuşmanın şahadetinden sonra sadece kişiliğinin “çizgileri” hakkında değil bunun ötesinde, “İslami dava uğruna verdiği şeylerin mekân ya da zamanla sınırlı olmayan bu komutanın bilinmeyen yönlerini ortaya çıkarmayı amaçlaması gerektiğini belirterek, onun hareketlerinin faaliyetlerinin, askeri yönetim görüşünün ve diplomatik vizyonunun Eksen ülkeleri ve kuruluşlar için sıkı bir bağlantı oluşturduğunu ifade etti.
Süleymani’nin cihad yoldaşı, bölgede Amerika ve Siyonist proje ile savaş yolunda Şehid Süleymani’nin ekseninin büyük rolü ve etkisini şöyle anlattı: “Süleymani, 2006 yılındaki Temmuz savaşı sırasında Lübnan’da Direnişin yanında savaştı ve her türlü desteği verdi. Aynı şekilde Irak’ta IŞİD ile ülke ve halk için bir tehdit olmaktan çıktığının açıklandığı güne kadar savaştı. Suriye sahasında da karmaşıklığı kesin bir şekilde çözdü. O, sadece askeri bir lider değildi aynı zamanda parlak bir diplomasi uzmanı ve yöneticiydi”.
Cihad ve liderlik okulu
Hacı Sadık, bizlere cihad meydanı ve mücahitlere yakın olan bu askeri komutan hakkına bildiklerimizden çok daha fazlasını anlattı: “Hacı Kasım, istişare etmeye çok önem veriyordu. Bu, onun bilinen alışkanlıkları arasındaydı. Hiçbir zaman şekilci olmadı, aksine daima inanç ve eylemle desteklediği gerçekçi işler yaptı. Hacı Kasım, her zaman sahada ön saflardaydı ve karar alıcı saha komutanlarını bu operasyonlara dâhil etmek için çalışıyordu. Sürekli olarak en güçlü düşmana karşı en iyi silahımızın maneviyat ve ruhumuz olduğunu bizlere hatırlatıyordu”.
Hacı Sadık hassasiyetle seçtiği sözlerini şöyle sürdürdü: “Hacı Kasım’ın fiziksel ve kişisel varlığı telafi edilemez. Ancak onun cihad, liderlik ve ahlak okulunda tohumlarını ektiği ve oluşturduğu örnek onun yokluğunu telafi edecektir. Bu okulun öğrencileri, katillere ağır bir bedel ödetecek ve onları bölgemizden çıkaracaktır”.
Mücahitlerin en ince ayrıntılarıyla bile ilgilenirdi
Şehid Kasım Süleymani’nin yol arkadaşı, kendisinin en hassas ayrıntıları bile önemsediğini vurgulayarak mücahitlerle olan sağlam ilişkisini bizlere aktarmaya çalıştı: “Hacı Kasım, mücahitlerin uykusu, yemekleri, yaşam şartları, psikolojik durumları ve aileleri ile görüşmeleri gibi günlük işleri ve savaş ortamındaki en ince meseleleri ile kendisi ilgilenirdi. Mücahitlerin bu kutsal cihad çizgisine bağlılıklarını ve kendilerini güvende hissettirecek her şeyi yapıyordu”.
Efsane Komutan Kasım Süleymani ile ilgili bizlere verdiği demecini onun yaşantısını anlatarak sürdüren Hacı Sadık, onun ilham verici cihadı ve yaşamı hakkında bildiklerini anlatmaya devam etti: “Böyle bir zaman ve mekânda, dostların kanı ile birlikte böyle bir yolla savaşması, düşman ile çatışmasının en önemli ayrıntısıydı. Süleymani Amerika’nın bölgedeki dev prestijini ve baskısını kırmayı başardı. Bölgedeki bu güçten kurtulmanın yolunu bizim için açtı. Onları küçük düşürecek şekilde bölgeden çıkarmanın en kısa yolunu bize gösterdi. Bölgemizdeki Amerikan tabutuna en büyük çiviyi Süleymani çaktı. Hiç şüphesiz bunu önümüzdeki günlerde net bir şekilde göreceğiz.”
Bir temenni ve vaat
Kasım Süleymani’nin cihad yoldaşı şehid hakkındaki sözlerini bir temenni ve vaatte bulunarak sonlandırdı: “Bu büyük şehadet ve akıbete gıpta ederek diyorum ki, arkasında bıraktığı bizler onun yolunu tamamlayacak, onun hedeflerine ulaşmak için çalışacak ve onun bayrağını tüm sahalarda dalgalandıracağız.”