KaynaklarMakaleler

Kazık Atmaya Kalkışma!

Üstat Seyyid Hüseyin Haşimi Nejad: Allah’tan başkasına yönelmek şirktir. Bazen insanlar şirke girerler ancak müşrik olduklarının farkında olmazlar. Böylece cennete olan yolculukları son bulur.

Hadiste geçer: Her tür riya şirktir…

Riya, “ruyet” (görme) kökünden gelir. Yani “Allah’ın emrettiği şeyi yaparken insanlar beni görsünler ve böylece kalplerinde özel bir yer edineyim” diye düşünmek… Bu, açık bir şirktir.

Ahlak üstatları riya kavramını açıklarken sumea (işitme) kavramından da yararlanırlar. Yani “Allah’ın emrettiği işi yaparken bu iş insanların kulağına varsın, kulaktan kulağa dolaşsın, böylece herkesin kalbinde yer edineyim” diye düşünmek… Bu da şirktir.

Her tür riya şirktir…

“Üstümü başımı düzelteyim de insanlar pazarda benden alışveriş yapsınlar!” düşüncesi.. Yani kıyafetiyle kendine dindar süsü vererek bu yolla gelir elde etmeye çalışmak…

“Alimlerle oturup kalkayım da falan kişi o kadar dindar ki hep ilim-irfan ehliyle oturup kalkıyor, dolayısıyla çok dindar!” desinler…

Ne şekilde olursa olsun, insanda ortaya çıkan her tür riya şirktir…

Peygamberimize gelerek sordular:
-Ey Allah’ın Resulü! Kıyamet gününde kurtuluşumuz nededir? Ne yapalım da mahşer günü hasret ehlinden (pişmanlık duyanlardan) olmayalım?

//Çünkü o gün herkes pişmanlık duyacak. Herkes pişman olacak. Amel ehli “Keşke daha fazlasını yapsaydık!” diye, amelden yoksun olanlar da “Keşke falan şeyleri biz de yapsaydık!” diye…

İşte, “zarar günü” o gündür…
Biri vardı, iflas etmişti. Hesap yaparken aslında 3 yıl önceden iflas ettiğini öğrenmişti. Yani çok önceden iflas etmiş, ama “Ali’nin külahını Veli’ye, Veli’nin külahını Ali’ye” yapa yapa fark edememiş. O gün de böyle olacak. İnsanlar amelleri geciktire geciktire, yapmaya yapmaya orada fark edecekler iflas ettiklerini. O yüzden de hasret duyacak, pişman olacaklar.//

Peygamberimiz şöyle cevap verdi:
-Allah’a kazık atmaya kalkışma!

Dediler ki: Ya Resulallah? Bu nasıl olur?
Buyurdu ki: Allah’ın dediğini yaparsın, ama niyetin O’ndan başkası için olursa bu, Allah’a kazık atmaya kalkışmak demektir. Bu da Allah’a şirk koşmaktır. Riya eden kimse kıyamet gününde dört isimle çağrılır:
-Ya kâfir! (Gerçeği gizleyen, hakkı örten)
-Ya facir! (Günah ehli)
-Ya hâsir (Hüsran ehli)
-Ya gâdir (Hilekâr)
O gün bu hitabın yanında ona denilecek ki: “Amelin hiç oldu, mükâfatın yok oldu!”

Yani diyecekler ki: Kimin için minbere çıkıp vaaz vermişsen mükâfatını da git, onlardan al! “Ne güzel hatip!” demelerini mi istiyordun? Orada aldın, buraya bir şey gelmedi!..

İşte, ihlasın olmazsa, o gün geldiğinde elinde bom boş bir amel çuvalıyla kala kalırsın. Üstelik kâfir, facir, hâsir ve gâdir olarak… O vakit hâlin nice olur?

İLGİLİ YAZI:
https://irangercekleri.com/ufak-tefek-tavizler-huccetulislam-ustat-mesut-alinin-sohbetlerinden/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu