İslam ancak Vahdet’le muhafaza edilir
Ayetullah Cenneti, farklı İslami mezheplerle irtibat halinde olmanın fıkhi açıdan bir görev olduğunu vurguladı ve ”vahdet İslam’ın siyasi felsefesi ve temel taşıdır. İslam dini ancak vahdetle muhafaza edilebilir” dedi.
İran Kurân Haber Ajansı İkna muhabiri ile özel bir röportaj yapan Anayasayı Koruyucular Konseyi Sekreteri Ayetullah Ahmed Cenneti, İran İslam Cumhuriyetinin farklı semavi dinler ve İslami mezheplerle geliştirdiği 20 yıllık güzel irtibata dikkat çekti ve ” İslam alimlerinin yaşadıkları ülke dışındaki İslam ülkelerine yaptıkları gezilerle, ulema arasında oluşan yakın irtibat atmosferi, Müslümanların birbirlerinden ve ülkelerindeki çeşitli alanlarda yaşadıkları sorunlardan haberdar olabilme imkanını doğurmuştur” dedi.
Ayetullah Cenneti, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu ziyaretler sonucu ulema, İslam dünyasının güncel sorunlarını tespit etmeli ve yaşadıkları toplumun insanlarını da bu sorunlardan haberdar ederek çözümü için gerekli yönlendirmeleri yapmalıdırlar. Yoksa İslam dünyasının durumunu sadece alimlerin bilmesi ve halkları doğru şekilde yönlendirmemeleri İslam dininin yüce hedefini gerçekleştirmez. Çoğu zaman halkın içindeki gruplar ihtilaf ve çatışma vesilesi olmaktadır. İşte tam burada ulemanın en büyük görevi vahdet münadisi olmalarıdır. İmam Humeyni, vahdet münadisi idi. O, İran içinde Şii-Sünni meselesini halletti. Sadece bununla da yetinmeyip bu vahdet çağrısını sınırlarımızın dışına taşırdı. Tüm dünya halkını vahdet ve kardeşliğe davet etti.
Ayetullah Cenneti, İslam alimlerinin bugün en büyük görevlerinin vahdet çağrıcılığı olduğunu vurguladı ve ”bu, en büyük görevlerden biri ve İslam’ın siyasi vaciplerindendir” diye konuştu.
Ayetullah Cenneti, farklı İslami mezheplerle irtibat halinde olmanın fıkhi açıdan bir görev olduğunu vurguladı ve ”vahdet İslam’ın siyasi felsefesi ve temel taşıdır. İslam dini ancak vahdetle muhafaza edilebilir” dedi.