İngiliz Şiileri (Sözde Şiiler)İran Gerçekleri

“İngiliz Şiiliği en kısa zamanda ortadan kaldırılmalıdır”

Ayetullah Şebusterî: “İfratçılığa, tefritçiliğe, ‘Londra Şiiliği’ne ve ‘Amerikancı Sünniliğe’ karşı, mücadele etmek alimlerimizin vazifesidir.”
Ayetullah Mücteba Şebusterî: “Biz şu ana kadar ‘Londra Şiiliği’ hakkında sükut ettik, fakat artık aleni bir şekilde Şia’yı hedef alan eylem ve söylemlerinden dolayı ve kendini merce-i taklid olarak tanıtan Sadık Şirazi akımını ifşa etmeyi vazife biliyoruz.”
Tebriz Cuma İmamı ve Doğu Azerbaycan Eyaleti’nin Veliyy-i Fakih temsilcisi, Ayetullah Mücteba Şebusterî, Doğu Azerbaycan Eyaleti’nin imamları ile yaptığı toplantıda, bir konuşma yaptı. Konuşmasında Al-i İmran Sûresi’nin son ayetlerine dikkate çekerek şunları söyledi: “Allah Teala bu ayetlerde Müslümanlar için üç düstur nazil buyurmuşlardır: Birincisi: Bireysel musibet ve itaatta sabretmek; ikincisi, toplumsal sabır ve üçüncüsü, dinin öncülerini korumak. Dinin öncülerini korumaktan maksat, İslam’ı ve İslam toplumunun akide ve tefekkürünü savunmak için en ön saflarda yer almaktır. Özellikle de günümüzde, düşman, Müslüman gençliğimizin ilerleyişini durdurmak ve onları saptırmak için, kültürel saldırıının yanı sıra şüphecilik zehrini saçmaktadır.
Alimlerimiz, özeliklede üniversitelerde, üniversite gençliğimizle birlikte olmalıdırlar, gençlerimizin basiretinin açılması ve şüphelerinin giderilmesi için gayret sarfetmelidirler. Düşman son zamanlarda tüm araç ve imkanlarını İslam’a karşı kullanarak, İslamofobi yaratma peşindedir.”
Ayetullah Mücteba Şebusterî sözlerine şöyle devam etti: “İfratcılığa, tefritciliğe, ‘Londra Şiiliği’ne ve ‘Amerikancı Sünniliğe’ karşı, mücadele etmek alimlerimizin vazifesidir.”
Dünya Ehlibeyt Kurultayı Yüksek Şurası Başkanı Ayetullah Şebusterî, Rehber Seyyid Ali Hamanei’nin ‘’İngiliz Şiiliği ve Amerikan Sünniliği” sözlerine işaret ederek, şöyle dedi: “Düşman bugün tekfirciliğe karşı, İslam aleminde Şii fanatizmini oluşturma peşindedir ve bunun tam tersini de düşünebilirsiniz.İngiliz Şiiliği; bidat ve hurafeleriy-le, Müslümanların katledilmesi için ‘Amerikancı Vahabizm’in eline malzeme sunmaktadır.”
Ayetullah Şebusteri, “Biz şu ana kadar ‘Londra Şiiliği’ hakkında sükut ettik, fakat artık aleni bir şekilde Şia’yı hedef alan eylem ve söylemlerinden dolayı ve kendini merce-i taklid olarak tanıtan Sadık Şirazi akımını ifşa etmeyi vazife biliyoruz. Hurafe ve kama vurmayı canlandırarak, Ehl-i Beyt’in pak ismini kama ve hurafelerle ilişkilendirme peşindedir. Bu akım en kısa zamanda ortadan kaldırılmalıdır.” dedi.
Ayetullah Mucteba Şebusterî sözlerine şöyle devam etti: “Şii ve Sünni Müslümanlar uyanık olmalıdırlar ve düşmanın fitnelerine izin vermemelidirler. Her zamankinden daha fazla vahdeti ve yek vüct olmayı muhafaza edip, düşmana karşı seferber olmalıdırlar. ‘İngiliz Şiiliği’yle meşhur olan Sadık Şirazi akımı, İran, Irak ve diğer bazı ülkelerde hurafe ve kama vurmayı yaygınlaştırmakla birlikte, rahmetli İmam’a, aziz Rehberimize, Üstad Mutaharri’ye ve Ayetullah Behçet (ra) gibi büyük alimlerimize saldırmakta ve tefrika zehirini saçmaktadır. Eğer bizler, Rahmetli İmam Humeyni (ra)’ın vurguladığı ‘Öz Muhammedi İslam’ı savunmazsak Allah katında sorumlu olacağız.
‘Öz Muhammedi İslam’ı savunmak için, alimlerimiz kendilerini yeterince bilgi ve delillerle donatıp meydana çıkmalıdırlar.
İki asıl etken olan Velayet-i Fakih ve şehitlerimizin kanları, İran’da emniyetin garantisi ve İslam’ın canlı kalmasını sağlamaktadır. Bu iki etken sayesinde İran İslam Cumhurriyeti, her geçen gün güçlenmekte ve istikrar bulmaktadır. Dünyanın karıştığı bir dönemde, İslam Cumhurriyeti’nde tam bir emniyet hakimdir. Tüm bunları, Velayet-i Fakih nimetine, aziz Rehberimizin idareciliğine ve şehitlerimizin kanına borçluyuz.”
Ayetullah Şebusterî Seyyid Ali Hamanei’nin, nükler enerji görüşmeleri hakkındaki sözlerine dikkat çekerek; “Eğer nükler enerji görüşmeleri olumlu sonuçlanmış olsaydı, bunlar, Müslüman İran halkını yine rahat bırakmıyacaklardı; zira bunlar, İslam’ın ve Müslümanların güç elde etmesine tahammül etmezler.” dedi.
Veliyy-i Fakih’in Doğu Azerbaycan temsilcisi Ayetullah Şebusterî, konuşmasında şu ifadelere de yer verdi: “Nükler enerji, bahaneden başka bir şey değildir. Çünkü bu meseleden önce de müstekbir güçler, Müslüman İran halkına düşmanlık besliyorlardı. Bu yüzden kendi kendimize yetmeliyiz ve içerdeki gücümüze dayanarak, İran İslam Cumhuriyeti’ni daha ileriye taşımalıyız.”
Ayetullah Mücteba Şebusterî yüce Rehberiyet makamının son zamanlarda buyurduğu “Direniş ekonomisini oluşturmalıyız” sözlerine işaret ederek konuşmasını şu cümlelerle bitirdi: “Aziz Rehberimizin emri olan direniş ekonomisini oluşturmalıyız, sözlerini ciddiye almalıyız. Umut ediyorum ki, bu buyruklar sözde kalmaz ve devlet yetkilileri özel teveccüh gösterirler.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu