İmam Şafi’nin EhliBeyt Sevgisi
İmam Şafiî’nin Ehl-i Beyt’in mazlumiyetini içeren şu şiirleri okuduğu rivayet edilmiştir:“Günlerin geçmesiyle onlara yapılanlar uykumu kaçırmış, saçımı ağartmıştır. Dünya, Al-i Muhammed için (karşılaştıkları musibetlerden dolayı) sarsıldı, dağların sertliği bile onlar için eridi.
Bazıları hoşlanmasa dahi, birileri ulaştırsın benden taraf Hüseyin’e bir mektup (mesaj). (O Hüseyin ki) suçsuz yere öldürülmüş, gömleği Erguvan suyuyla boyanmış, kınalanmış sanki. (Erguvan; eflatunla kırmızı arası renkte çiçek açan bir süs ağacıdır.)
Nasıl olur da Al-i Haşim’den (peygamberliğe) seçilene, salat-u selam ve rahmet okuyoruz, ama çocuklarına eziyetler ediyor, incitiyoruz onları. Doğrusu bu çok tuhaf ve şaşılacak bir şeydir.
Eğer benim günahım Al-i Muhammed’i sevmekse, bu bir günahtır ki, ondan tövbe etmem. (Zira) kıyamet gününde bana şefaat eden onlardır; bana göre onlara buğzetmek aslında günahtır.”
Hakim Nişaburî’nin nakline göre de, ulemadan birisi Hz. Hüseyin’in (a.s) mateminde şu şiirleri okumuştur:
“Ey Muhammed’in kızının oğlu, senin başını kana bulanmış bir halde getirdiler.
Seni öldürmekle ey peygamberin oğlu, âşikare ve bilerek sanki Resulullah’ı öldürdüler.
Seni susuz öldürdüler, öldürdüklerinde de hakkında inen Kur’an ve ayetleri hususunda düşünmediler.
Sen öldürüldün diye (semaya) Tekbir sedalarını yükselttiler, oysa seni öldürmekle Tehlil (La ilahe illellah) ve Tekbiri öldürdüler.”