İmam Rıza (a.s.)’nın Gulat Akımına Tepkisi
İmam Rıza (a.s) hakkında ilginç bir olayı paylaşmadan önce iki şeyin bilinmesi gerekir…
1- Gulat, Ehlibeyt imamlarına ilahlık ve peygamberlik isnat eden, onlar hakkında mesnetten yoksun ifratçı söylemler dillendiren itidali kaybetmiş bir kesime verilen genel isimdir. Bazen de uydurdukları acayip haberlerle gök alemiyle irtibatta olduklarını ima etmeye çalışırlar.
Gulat hakkında çok şeyler söylenmiştir. Ancak şu bir gerçektir ki Gulat, Hicri birinci asrın ortalarında imamların etrafında ortaya çıktılar. Onları oluşturan sebeplere gelince; bazen cehaletten bazen kendileri için bir konum elde etme, hatta kimi zaman maddi sebepler etken olmuştur.
Sonuçta imamları merkezine koymuş ifratçı bir düşünce akımı ortaya çıkmıştı. Ard arda gelen Mehdilik iddiaları, Allah’ın tüm yetkilerini imamlara devrettiği inancı, dini kavramlara farklı teviller getirmek, Batınicilik ve daha nice hurafeler…. Ki maalesef epey müşterisi de olmuştur. çeşitli fırkaları olan Gulattan biri de Tayyare fırkasıdır.
2- Yunus b. Zebyan, İmam Sadık (a.s) döneminin rivayetçilerindendir. İbn-i ğezairi, Necaşi ve Allame Hilli gibi şia’nın önde gelen rical âlimleri onun, Gulattan olmak, yalancılık ve sapkınlıkla müttehem olduğunu kaydetmişlerdir. Ondan birkaç rivayet hadis kaynaklarına girmiştir ki genel olarak onlara itimat edilmez.
O, Gulat fırkasının reisi olan ve İmam Sadık (a.s) tarafından hep reddedilen ve lanetlenen Ebul-Hattab Esedi’nin arkadaşlarındandı.
Fakat İmam Rıza’nın (a.s) Yunus b. Zebyan’a göstermiş olduğu çok dikkat çekici bir tepki vardır.
Muhammed b. Kavleveyh Kummi, Sad b. Abdullah Eşari’den, o Muhammed b. İsa’dan ve o da Abdurrahman’dan şöyle rivayet etmiştir: Tayyare fırkasından bir kişi, İmam Rıza’ya (a.s) Yunus b. Zebyan hakkındaki şu hikâyeyi anlattı:
Yunus dedi ki: Bir gece [Kâbe’yi] tavaf yaptığım sırada ansızın başımın üzerinden şu sesi duydum: “Ey Yunus! Ben Allah’ım, benden başka hiçbir ilah yoktur. O halde bana kulluk et ve beni anmak için namaz kıl!” Başımı kaldırdığımda Cebrail’i gördüm! [Rivayette kısaca “C” harfi bırakmış ki Merhum Meclisi de (Bihar: 25/264) maksadının Cebrail olduğunu yazmıştır].
İmam Rıza bunu duyduğunda çok öfkelendi; öyle ki yerinde duramadı ve o adama şunu söyledi: Yanımdan çık dışarı (defol); Allah sana ve bu hikayeyi sana anlatana lanet etsin. Allah Yunus b. Zebyan’a da lanet etsin; ardından bin lanetin geldiği bin lanetle lanet etsin ona… öyle lanet ki her biri seni cehennemin dibine ulaştırsın. şunu bilmelisin ki onu çağıran sadece şeytandı. Yunus b. Zebyan Ebul-Hattab’la birlikte azabın en kötüsündedir. O şeytanla, Firavun’la ve Firavun hanedanı ile birliktedirler. Ben (onun hakkındaki) bu haberi babamdan duydum.
Yunus b. Abdurrahman rivayetin devamında şöyle diyor: O adam, imamın huzurundan kalktı ve dışarı çıktı. Henüz on adım atmamıştı ki baygın halde yere yığılıp can verdi. Cenazesini alıp götürdüler. (Rical-i Keşi, s.364).
Bu rivayet, bu günlerde çeşitli acayip iddialarla toplumda yer edinmek ve kendileri için bir konum kazanmak isteyen veya bazı âlimler hakkında gerçek dışı menkıbeler anlatmak suretiyle onların gayb alemi ile irtibatta olduklarını, Hz. Mehdi’den direktif aldıklarını ima etmeye çalışan ifratçı söylem sahipleri için bir ibret vesikasıdır.
Hüccetül İslam Resul Caferiyan