Allame Fadlullah’ın Son Yazısı: Şii-Sünni Ayrımı Yapmak Haramdır!
MUHAMMED HÜSEYİN FADLALLAH’IN SON YAZISI
“Arap ve İslam medyasındaki birçok çevrenin girdiği mezhep fitnesi ümmeti tehdit ediyor. Şii Sünni ayrımı yapmak haram kılınmalı.
Filistin’in başkenti Kudüs, düşmanın Yahudileştirme operasyonunun en belirgin hedefi. Kudüs’te Filistinlilerin emlaklarından geriye kalanlara el konulması, Filistinlilerin kentin göbeğinden çıkarılması ve Batı Şeria, Gazze veya işgal altındaki Filistin topraklarından uzaklaştırılması amaçlanıyor. Tüm bunlar, Batı Şeria’nın kuzeyiyle güneyi arasındaki coğrafi bağlantının kaldırılmasına yol açacak şekilde 50 bin yerleşim inşasıyla yapılıyor. Bu arada ABD düşman İsrail’e saldırılarında ve tehditlerinde koruma temin etmeyi sürdürüyor; Avrupa ve diğer ülkelerin politikaları, hâlâ boyun eğdikleri tarihsel düğümün etkisiyle bu düşmana yönelik Amerikan politikalarıyla örtüşüyor; Arap dünyasıysa yaşananlar karşısında işbirliği yapmakla sessiz kalmak arasında bir noktada duruyor.
Onlarca yeni uydu kanalı da dahil Arap ve İslam medyasındaki birçok çevrenin mezhep savaşına girmesi üzücü. Bu mezhep savaşı düşmanın çıkarına hizmet edecek, her şeyi yakacak ve nihayetinde düşmanlarının lehine, Araplarla Müslümanların aleyhine olacak fitneyi tesis edecek. Arap ve İslam gerçeğini hedef alan şeytani ve terörist faaliyetlerin yanı sıra güvenlik ihlallerine de girişen düşman, Sünni-Şii ve hatta Müslüman-Hıristiyan ayrımı yapmıyor. Bütün ümmeti tehdit eden büyük bir Siyonist tehlike hissediyoruz. Bazı Arap hükümetleri, Siyonistlere kendi ülkelerine giriş imkânı sağlıyor. Ayrıca Batılı medya organları bazı Arap ülkelerinin, İran’a yönelik muhtemel saldırısında hava sahalarını açacakları yönünde ilkesel anlaşmalardan bahsediyor. Bu arada Türkiye hava sahasını Siyonist askeri uçaklarını kapattığını açıklıyor.
HERKES SORUMLULUK ÜSTLENMELİ
Herkesi sorumluluk üstlenmeye çağırıyoruz. Öncelikle, Kudüs’te yaşananlar konusunda sorumluluk üstlenilmeli. Yüksek dini merciler, özellikle de Sünni ve Şii merciler, Kudüs’ün önümüzdeki günlerdeki medyada ve siyasi hareketlenmelerde öne çıkarılması için somut girişimlerde bulunmalı ve bitirici adımlar atmalı. İkincisi, bazı medya organları kanalıyla oynanan mezhepçi fitne oyununa girmek kesin bir dille yasaklanmalı, haram kılınmalı. Üçüncüsü, Arap ve Müslüman halkları, düşmanın saldırgan hareketlerine hiçbir alan açmamaları ve düşmanla doğallaşma haliyle mücadeleyi sürdürmeleri için hızlı ve üzerinde iyi çalışılmış somut adımlarla Arap ve İslam ülkelerine baskı yapmaya çağırıyoruz. Dördüncüsü, Filistin içindeki veya dışındaki Filistinliler üzerindeki baskıların artırılmasına karşı çıkılması gerekiyor. Bu vesileyle Lübnan yönetimine, ülkedeki Filistinlilerin sivil haklarını korumaya alınması meselesine hız vermesi çağrısı yapıyoruz.
Son olarak, Siyonist güvenlik ihlalleri sebebiyle Lübnan’da yakın bir tehlike hissediyoruz. Bu durum, uşakların ve casusların ülkenin güvenliğinin, selametinin ve egemenliğinin tehdit edilmesine zemin hazırlaması arka planında, Lübnan’a karşı büyük bir saldırının yolunu hazırlayabilir. Ülkeyi uşaklardan temizlemek ve onlara en ağır cezalar vermek için siyaset, medya ve güvenlik planları yapılmalı.”
Bizce, bu satırların yazarına müteveffa değil, “şehid” demek daha insaflı ve gerçekçi olacaktır. Ne dersiniz?
Sizler için hazırladığımız yazıyı da okuyabilirsiniz:
https://irangercekleri.com/imam-ali-hamaney-islam-mezheplerinin-kutsallarina-dil-uzatanlar-amerika-ve-ingiltereye-hizmet-ediyor/