İran Gerçekleri

ABD’nin İran’ın Petrol İhracatını Sıfırlama Planından Geri Adım Atması

Amerikan yetkililerinin İran’ın petrol ihracatını durdurmak için çektiği restlerin ardından ABD Hazine Bakanı sonunda, bu ülkenin İran’ın petrol alan ülkeler için muafiyet tanıyacağını kaydetti.



ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin Trump yönetiminin önceki pozisyonundan açık şekilde geri adım atarak, “İran’ın petrol müşterileri, ABD’nin muafiyetlerinden yararlanabilmeleri için İran’dan petrol ithalatını 2013 ve 2015 yıllarında bağlı oldukları yüzde 20 oranında fazla azaltmaları gerekiyor” şeklinde konuştu. Oysa bundan önce Amerikan yetkilileri 5 kasıma kadar İran’ın petrol ihracatının tamamen durdurulması gerektiğine vurgu yapıyorlardı. ABD’nin İran petrol ve bankalarına yönelik yaptırımları 5 kasımdan itibaren yürürlüğe girecek. Amerikalı yetkililer ayrıca, çok acil durumlarda ve çok az sayıdaki İran’ın petrol müşterilerine muafiyet vereceklerini bildirmişlerdi.

Merril Lyinch Yatırım Bankası’nın üst düzey yetkililerinden Francesco Blanch bu bağlamda daha önce yaptığı açıklamada, “Bize göre İran’ın ham petrol ihracatının tamamen durdurulması, yönetimi çok zor olan bir girişimdir ve muhtemelen petrol fiyatının varil başına 120 doların üstüne çıkmasına yol açacak” diye değerlendirmelerde bulunmuştu.

ABD yönetiminin zorbacı yaklaşımı yüzünden İran’ın petrol ihracatının bir süreliğine azalması bekleniyor. Buna rağmen petrol fiyatındaki artış, petrol ihracatındaki azalmadan kaynaklanan gelirin yerini dolduracak ve İran için sonunda pek bir şey değişmeyecek.

ABD Başkanı Donald Trump defalarca yaptığı açıklamada, İran petrol ihracatının durdurulması ile bu ülkede isyan çıkacağı ya da İranlı yetkililer Washington ile yeniden müzakere masasına oturmak zorunda kalacaklarını ileri sürmüştü. Ancak ABD’nin İran petrolü ve bankalarına yönelik yaptırımlarına sadece iki hafta gibi bir süre kalırken güvenilir kaynakların bildirdiğine göre, İran’ın petrol ihracatı günlük bazında yaklaşık 2 milyon varil olarak devam etmektedir ve ülkenin yönetimi için gereken mali kaynakların temininde herhangi bir sorun yaşanmayacak.

Hatırlanacağı üzere ilerleyen günlerde ABD’nin kısıtlamalarına karşı İran ile AB arasında mali bir mekanizma işlemeye başlayacak ve para transferi bu mekanizma üzerinden sağlanmış olacak. Bu mekanizmanın yürürlüğe girmesiyle İran’ın petrol müşterileri, İran ile ticarete devam edip, petrol paralarını da gönül rahatlığıyla transfer edebilecekler.

Gelinen noktada, ABD yönetiminin İran ile imzalanan nükleer anlaşmayı yok etmek için siyaset ve ekonomi alanlarda yaptığı tek taraflı girişimleri, Trump yönetiminin reklamını yaptığından daha az etkili olmuştur.

Aslında nükleer anlaşma ve İran’ın petrol ihracat oranı, Tahran ile Washington arasında ikili bir konu veya ABD ile nükleer anlaşmayı müzakere edenler arasında çok taraflı bir konu değil, nükleer anlaşmanın geleceği, küresel ekonominin nasıl yönetileceğini şekillendiriyor.

Başka bir deyişle, ABD ekonomisindeki milliyetçiler, Trump’ı temsilen nükleer anlaşma bahanesiyle, kendi iradelerini uluslararası camiaya dayatmaya ve herkesi başkanlık kararnameleri ve kongre kararları ve de doların mali gücü başta olmak üzere Amerikan yaslarına bire bir uymaya zorlamaya çalışıyorlar.

Ancak dünya nükleer anlaşmanın arkasında birleşip, dolardan bağımsız mali mekanizmalar kurmak suretiyle sadece ABD’nin çıkarlarını değil toplu çıkarları temin edecek yeni bir sistem geliştirmektedir.

Washington’un “en ağır baskısı”na rağmen İran’ın petrol ihracatının devam etmesi, dünyada yeni bir ekonomik sisteminin kurulmasında ilk adım sayılıyor.

https://irangercekleri.com/dunya-gida-programi-12-milyon-yemenli-acliktan-olebilir/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Başa dön tuşu