İmam Ali Hamaney’in Vahdet Fetvası Siyasi mi?
Seyyid Ali Bohti, Ayetullah Ali Hamanei’nin vahdetle ilgili görüşlerinin siyasi görüşler olmadığını ve rehberin haram fetvasının da ciddiye alınması gerektiğini ifade etti.
Kürtlerin yetişdirdiği en önemli ilim adamlarından biri olan ve İran’da yaşayan Seyyid Ali Bohti ile Taha Haber’in yaptığı röportajı sizler için aktarıyoruz. Seyyid Ali Bohti vahdet konusu başta olmak üzere çok önemli açıklamalarda bulundu. İşte o çok önemli ropörtaj.
-Şu an Seyyid Ali Huseyni Bohti ile beraberiz. Seyda eğer müsadeniz varsa birkaç sorumuz olacaktı
*Keremke
-Seyda öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız? İran’a gelişinizi, babanızı ve buradaki durumunuz hakkında bilgi verebilir misiniz?
*Bismillahirrahmanirrahim. Ben Seyyid Ali Bohti. Ayetullah Seyyid Halil’in oğluyum. Babam Eruh’un (Siirt) İrs köyünden; ama 25 yaşından itibaren hicret etmeye başlamış. Türkiye’den Irak’a, Irak’tan Suriye’ye, Suriye’den tekrar Türkiye’ye, Türkiye den de İran’a gelmiş.
-Seyda Kürdistan’daki Ehlibeyt Muhipleri olarak sonradan mektep ile tanıştık. Bizler Sünni bir toplumda yaşamaktayız. Biz Kürdistan Şii’lerinin, Ehl-i Sünnet’e mensup kardeşlerimize Karşı davranışları ne şekilde olmalıdır? Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
*Ben sürekli arkadaşlara şunu söylüyorum: Müslüman Müslümandır. Yani Şii ve Sünni topluluğunu Müslüman bir topluluk olarak değerlendiriyoruz. Birbirimize de İslam’ın bizlere verdiği temeller ile muamele etmemiz gerekiyor.
-Seyda vahdete bakış açınız nedir? Sizce vahdet sadece teroride midir, yoksa gerçek anlamda fiile dökülüp gerçekleşebilir mi?
* Vahdeti sormamamız lazım. vahdetin yerine acaba tefrika ve birbirimizden ayrı kalmamız mümkün mü, değil mi sorusunu sormamız gerekiyor? Çünkü İslam bizlere bazı temeller bırakmış ve bu temeller birdir. Yani ikilik ve ayrılık yok bu temellerde. Hatta Furu’ yani ayrıntı dediğimiz şeylerde dahi birbirinden ayrı olsalar da bu vahdeti bozmayacak bir şekildedir.
Şimdi bu kısa beyanımı biraz açıklayayım: İslam’ın temelleri nedir?
Şii’si de Sünni’si de İslam’ın temelinin 5 tane olduğunu söylemiştir. Şu şekilde ki: Ehlibeyt a.s mektebinde olan hadislere göre İslam’ın 5 temel üzerine bina edildiği ifade ediliyor. Namaz, Hac, Zekat, Oruç sonra Velayet. Ve hadis diyor ki velayet en önemlisidir.
Sünni’ye diyorsun İslam’ın rükünleri temelleri kaç tanedir? Beş tane cevabını alıyorsun. Kelimeyi şehadet yani Eşheduenla İlahe İllallah ve Eşhedü enne Muhammeden Resulullah. Şimdi beyanımda ifade edeceğim gibi, bu Eşheduenla İlahe İllallah bizim velayet dediğimiz şeyden başka bir şey değildir.
Velayet nedir? Velayetin çeşitli manaları vardır. Birisi irfani anlamda bir velayettir ki buradaki maksat irfani boyutu değildir. Burada kastettiğimiz maksat ameli bir şekilde Allah tarafından belirlenen bir insanın emrinde olmak anlamındaki velayettir. Buradaki eşhedden maksat ameli olarak Resulullah’ın (saa) yolunda olmaktır. O zaman diyebiliriz ki her iki taraf da temellerde birdir. Rükünleri bir olan iki grubun artık ayrı hareket etmelerinin bir anlamı olmaz. Birlikte olmaları ve birlikte hareket etmeleri gerekir.
Tabi fıkhi meselelerde birbirinden ayrıdırlar. Onda da her birisi kendi fıkhına göre amel edecek. Bu da hiçbir tefrikaya sebeb olmaması gereken bir şeydir.
Rehberin Vahdetle İlgili Görüşleri Siyasi Görüşler Değildir
-Seyda Sizce Rehberin vahdet ile ilgili görüşleri sadece siyasi görüşler midir? Siz rehberin vahdet ile ilgili görüşlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
*Rehber bence İslam’ı tanıyan ve İslam’ın kökü ile tanışmış olan bir şahsiyettir. Birinin görüşünde samimi olduğunu; sözlerinden, konuşmalarından ve davranışlarından anlayabiliriz.
Rehberin vahdet konusundaki görüşlerini, davranışları ve hareketlerine bakarak anlayabiliriz. Ümmetin bu meselede ciddi olması ve bu meseleyi şaka ya da siyasi bir söylem olarak algılamaması gerekiyor. Ayrıca fakihler bir meselede delil tam ve açık olmazsa o meseleyle ilgili caiz ya da caiz değil tabirini kullanırlar. Fakat delil çok güçlü olursa falan mesele haramdır der. Ve bakıyoruz ki rehber vahdet konusunda caiz tabirini değil, haramdır tabirini kullanıyor. Bu da rehberin bu mesele hakkındaki ciddiyetinin delilidir. Artık bu meselenin siyasi olduğunu söylemenin bir anlamı yok.
-Seyda Son yıllarda Kürdistan bölgesinde Ehlibeyt a.s mektebine yönelik ciddi eğilimler var İnsanlar Ehlibeyt a.s mektebine yöneliyorlar. Kürdistan bölgesinde yaşayan Ehlibeyt a.s muhiplerine tavsiyeleriniz nelerdir.?
*Ben dini bir evde büyüdüğüm için tavsiyem; Kuran, hadis ve Resulullah (s.a.a)’nin sünnetinden ve Ehlibeyt (a.s) imamlarının sözlerinin dışında bir şey olamaz. Kuran, Resulullah ve masum imamların sözlerine baktığımızda bizlerden şunu istediklerini görüyoruz: Bu yol ittifak yoludur. Bu yol birbirini incitmemek yoludur. Eğer biz bu çizgide hareket edersek hiçbir sorunun çıkması mümkün değildir. Ama eğer bu yolun tersi istikamette gidersek peygamberin ve imamların yolundan da çıkmış oluruz.
– Sizce Şiiler kendi aralarındaki sorunları nasıl gidermelidir?
Ehlibeyt (a.s)’a tabi olanlar, Kuran’a, Resulullah’a ve İmamlara tabi olmuşlardır. Bunların sözleri çerçevesinde hareket etseler sorunları zaten kalmayacaktır. Nerede Kuran Resulullah ve imamlardan ayrılırsak o zaman ihtilaflar başlar. Aramızdaki ihtilafların tek bir sebebi vardır o da nefistir. Bunun da çaresi, Kuran, resulullah ve imamların önerdiği yollarla nefsimizi temizlemekten geçiyor. Biz nefsimizi arındırırsak geriye de hiçbir sorun kalmayacaktır.
-Çok teşekkür ederiz Seyda Allah razı olsun.
*Allah size Selamet versin, Hayır içinde olasınız Vesselam…
Ropörtaj: Seyyid İsmail Bohti